Öncelikle yanıt aranacak soru, çocukların maruz kaldığı çizgi film dünyasındaki “dijital tehlikeler yeterince tanınıyor mu ve bunlara karşı yeterli önlemler alınabiliyor mu?” sorusudur. Okul döneminde kuşkusuz ki, çocukların ilgilerini en fazla çeken televizyon programları, reklam ve çizgi filmlerdir. Bunun neticesinde, çocukların hem televizyonda olan programlar hem de reklamlar yoluyla tüketime dair mesajlara maruz kalıyorlar.
Özellikle de çocuklarla ilgili olan reklamlarda, önerilen ürünlerin çocukların sevdiği animasyon ve çizgi film karakterlerin kullanımı yaygındır. Gözlemler televizyonda izlenen çizgi filmlerin niteliklileri, içerikleri ve algılanması yaş gruplarına göre değişiklik göstermesine rağmen genelde çizgi filmler her yaşta seyredilmektedir. Çocukların seyrettiği çizgi filmleri seçerken hem yaşı hem de çizgi filmlerin kapsamı değerlendirilmelidir.
Çizgi film dünyasında fazla zaman geçirmenin çocukları hareketsiz bırakması onun psikolojisi ve fiziksel gelişimlerini olumsuz olarak etkilemektedir. Çocukların zihninin öğrenmeye en açık olduğu dönemin 1-6 yaş aralığı olduğu birçok uzman tarafından kabul edilmekte olup bu dönemdeki çocuklara hitap eden çizgi filmlerin içerikleri, karakterleri ve çocukların onları nasıl algıladıkları üzerinde hassasiyetle durulması gerekmektedir.
Çocukların kendileri için doğru, güvenilir ve rol model almalarına uygun içeriklere sahip çizgi filmlerle karşılaşmasının ebeveyn ve eğitimcilerin seçici davranmalarına bağlı olduğu muhakkaktır. Çizgi film dünyası ile ilgili yapılan araştırmalarda ebeveynlerden alınan yanıtlarda çizgi film izleyen ebeveynlerin çocuklarıyla iletişim kurmak istediklerinde, çoğu çocuğun hırçınlaştığını ya da tam tersi sessiz kaldığını yani iletişimi kestiğini belirtmiştir.
