Aile, Bebek Gelişimi, Çocuk Gelişimi

Otizmde Çevresel Etmenler

otizmde çevresel etmenler

Otizmde Çevresel Etmenler

Önceki yazımızda otizm ile genetik yapı arasındaki ilişkiden bahsettik ve otizm spektrum bozukluğu üzerine yapılan çalışmaların tek bir gen değil birden fazla gen’den kaynaklandığı sonucunu vurguladık.

Önceki yazımız için tıklayın…

Bununla birlikte Otizm Spektrum Bozukluğunu etkileyen en önemli faktörlerden biride çevresel etmenlerdir.

Yapılan araştırmalar sonucunda 1950’lerde, otizmin sosyal ve duygusal açıdan çocuğa karşı kötü ebeveynlik ve sevgi yoksunluğundan kaynaklandığı savunulurdu. ‘Buzdolabı anneleri’ olarak isimlendirilen çocuğuna duygusal yakınlık veremeyen ebeveynlerden kaynaklandığı düşünülürdü.

İlerleyen zamanlarda sürdürülen çalışmalar ile otizmin annelerin davranış biçimlerinden ziyade kalıtsal yönlerinin etkisinin daha kuvvetli olduğu sonucuna varıldı.

Çocuğun sosyal olarak yetiştirilme biçimi ya da yaşantısıyla otizmin tam olarak ilişkili olmadığı, nörobiyolojik bir nedenselliğe sahip olduğu görüşü benimsendi (Bodur ve Soysal 2004).

Peki Günümüzde Otizmde Çevresel Etmenlerin Nedenleri Nasıl Ele Alınıyor?

Günümüzde otizm spektrum bozukluğunda hem genetik hem de çevresel faktörlerin etkili olduğu bilinmektedir. Bu çevresel etmenleri gebelik süreci ve gebelikte düşük riskinin olması, doğum esnasında yaşanan anomaliler ve doğum sonrası faktörler olarak sıralayabiliriz, çevresel etmenlerin otizm spektrum bozukluğu ile arasında anlamlı bir ilişki olduğu bilinmektedir (Demirkaya, 2019).

Otizmde Çevresel Etmenlerin arasında hamilelik sürecinde fetusun plasenta aracılığıyla maruz kaldığı kızamıkçık hastalığının geçirilmesi, annenin tükettiği besinlerin içeriğinde ki kimyasallar, vitaminler ve toksinler en çok araştırılan ve tartışılan nedenlerdendir.

Gebelikte folik asit, D vitamini eksiklikleri, anne karnındayken ya da doğum esnasındaki enfeksiyonlara maruz kalınması da Otizm Spektrum Bozukluğu için riskli olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte hava kirliliği, ağır metaller ve diğer kimyasallar da çevresel etmenler arasında sıralanabilir (Demirkaya, 2019).

Ayrıca beyin gelişimi ve beyin ile bağırsak arasındaki etkileşimin otizmin üzerinde önemli derecede etkilendiğine dair verilerde bulunmaktadır. Sağlıklı beslenmenin otizme dair belirtileri azalttığı düşünülmektedir.

Otizme dair olan yatkınlığı çevresel koşullar ile en aza indirme konusunda beslenmenin etkisi büyüktür. Annenin gebelikte sağlıklı beslenmesi, doğumdan sonraki süreçte bebeklik döneminde ve ilk çocukluk yıllarında beslenme alışkanlıklarının önemi otizm üzerindeki etkisi küçümsenmeyecek kadar fazladır.  

Ancak, unutmamak gerekir ki; otizm tanılı çocuklar besinlerin tadına, kokusuna, rengine ve dokusuna daha duyarlıdır ve hasassiyetleri daha yoğundur. Beslenmenin önemi her ne kadar büyük olsa da çocuk besinlere olan hassasiyetinden dolayı bazı besinleri yemeyi reddedebilirler, bu konuda mutlaka bir uzman desteği almanız gerebilir.

Sonuç olarak; gebelik sürecinde ve doğumdan sonra annenin ve bebeğin beslenme ve yaşam koşulları Otizmde Çevresel Etmenler açısından önemli bir yer tutar. Gebelikte tüketilen besinler, kimyasallar ve diğer unsurların yanı sıra annenin ruhsal iyilik hali, stres, kaygı içinde oluşu ve istenmeyen gebeliğin oluşu da çevresel koşullar arasında yer almaktadır.

 

Baby Muma

Uzm. Çocuk Gelişimci ve

Aile Danışmanı Elif Oğuz

 

KAYNAKLAR

Bodur, Ş., & Soysal, A. Ş. (2004). Otizmin erken tanısı ve önemi. Sted, 13(10), 394.

Demirkaya, S. K.(2019). Otizm neden artışta?.

Özbaran, B. (2014). Otizm Spektrum Bozukluklarında Çevresel Faktörler Etkili midir. The Journal.

https://www.dilgem.com.tr/tr/otizm-ve-cevre–nd 

https://tr.wikipedia.org/wiki/Otizm

Listeye geri dön

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir