Aile, Anne, Anne Baba, Baba Çocuk, Bebek, Bebek Gelişimi, Çocuk Gelişimi, Genel

Otizmli Çocuklar

otizmli çocuklar

Otizmli Çocuklar

Otizmli Doğmayıp Otizme sürüklenen otizmli çocukların sayısı gün geçtikçe artıyor.

Öncelikle Otizm spektrum bozukluğu (OSB) nedir?

Doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel farklılıktır.

Otizmin, beynin yapısını ya da işleyişini etkileyen bazı sinir sistemi sorunlarından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Otizm spektrum bozukluğuna neyin sebep olduğu bilinmemekle birlikte genetik temelli olduğuna ilişkin bulgular da vardır. Ancak hangi gen ya da genlerin sorumlu olduğu henüz bilinmemektedir. Çevresel faktörlerin de otizme yol açabildiğine ilişkin görüşler vardır. Hem genetik temellerin hem de çevresel faktörlerin etkileri üzerine çok sayıda araştırma yapılmaktadır.

Otizmli Çocukların Belirtileri Nelerdir?

Otizmin en temel belirtisi, çocukların göz teması kuramamalarıdır.

Kısa süreli, çekingen bakış, göz kontağı varmış gibi bakma ama karşıdakini anlamaya yönelik bakmama durumu söz konusudur.

İsmi ile çağrılan çocuklar genellikle tepki veremez ve neredeyse tümünde konuşma problemleri vardır.

Taklit becerileri kısıtlıdır. Bay-bay yapma, selam verme ve mimik kullanmak gibi taklitleri geç öğrenirler.

İşaret ile isteklerini gösteremez ve iletişim problemleri çok sıktır.

İhtiyaçlarını, karşılayacak kişinin kolunu çekerek, onu kaldırıp götürerek, ağlayarak gösterirler. Yaşıtları veya büyükler ile iletişim kurmada isteksizdirler.

Grup oyunlarına katılamaz ve oyuncaklar ile anlamlı bir şekilde oynayamazlar. Akranlarıyla olmak yerine kendi halinde olmayı tercih ederler.

Bazı çocuklarda sallanma, el çırpma, kanat çırpma gibi “stereotipi” denilen, tekrarlayan anormal hareketler veya koridorda koşturma, ışığı açma-kapama gibi takıntılı davranışlar görülebilir.

Otizmli çocukların bir diğer önemli belirtisi temastan hoşlanmamalarıdır. Bebeklik çağında bile anne kucağında sakinleşmez, aksine rahatsız olurlar.

 

Peki, Neler Yapmak Gerekir:

Tedavinin ana amaçları, yaşam kalitesi ile işlevsel bağımsızlığı artırmaktır. Gelişmedeki gecikmeleri desteklemek, ilgili bozuklukları tedavi etmek ve ailenin süreci yönetmesine yardımcı olmaktır. Beynin ilk 3 yıldaki gelişimi hızlıdır. Dışardan gelen doğru ve yoğun uyaranlarla erken müdahale, tüm gelişimsel bozukluklar gibi burada da en etkili yöntemdir.

Küçük yaşlarda yoğun ve sürekli eğitim programları ile davranış terapileri, çocukların kendine bakabilme ve sosyalleşmesine yardımcı olur. Böylece işlevselliği artırır, belirtilerin şiddetini ve uyumsuz davranışları azaltır. Erken yaşta uzmanlar eşliğinde başlanan, aile desteği ile birlikte çocuğun gelişim sürecini olumlu etkiler. Çocuğun yeteneklerine ve ihtiyaçlarına göre bireysel ve grup olarak özel eğitim programlarının uzman kişilerce uygulanması, günümüzde bilinen tek “tedavi” yöntemidir.

Dolayısıyla çocuğa uyaranların olduğu gelişimini destekleyecek bir çevre oluşturmak gerekir. Baby Muma da uzman kadromuz tarafından hazırlanan eğitim programlarını doğumdan itibaren kullanabilirsiniz. www.babymuma.com u ziyaret ederek programlarımızı inceleyebilir, çocuğunuz için nasıl bir ortam oluşturmanız gerektiğini öğrenebilirsiniz

Baby Muma
Uzman Çocuk Gelişimci ve
Aile Danışmanı Elif Oğuz

Diğer yazılarımızı okumak için lütfen tıklayınız..

Listeye geri dön

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir