Doğduğumuz andan itibaren duygularla şekilleniriz. Sahip olduğumuz ilk unsur duygulardır. Bebeklikte kötü his ile ağlama ; daha iyi hissedince ise pozitif tepkiler vermek de duygulardan geçer.Çocuğunuz duyguları yaşarken bazı davranışsal tepkiler yansıtır.
Duygu düzenleme ise olumsuz duyguların olumsuz duygulara uygun şekilde dönüştürülmesi ve davranış problemlerini ortadan kaldırmayı içerir.
Çocuğunuz bir duygu yansıttığında ise ilk olarak o duyguyu anlamanız gereklidir. Örneğin, şuan üzgünsün , sinirlisin, mutlusun gibi. İlk olarak duygular çocuğa iletilmelidir direkt olarak davranışı iletildiğinde ise gösterdiği olumsuz davranışın şiddeti daha da artabilir. Bu açıdan bakıldığında ilk olarak duyguyu anlamak ve ardından çocuğa yansımak çok önemlidir. Sonrasında ise davranış yansıtmalarına geçilebilir. Örneğin, sinirlendiğin için yemeğini yere attın gibi.
Çocuğunuz bazı durumlarda hissettiği duyguları anlamlandıramayabilir ve yaşadığı o duygunun belirsizliğiyle agresif davranışlar gösterebilir ya da çekingen davranabilir.
İçinde bulunduğu durumu anlamlandıamadığında çocucuğa o durumu anlamasına ve hissettiği duyguyu anlamasında destek olmak önem taşır.
Mutluluk kadar üzüntü ve öfke de insanların sahip olduğu duygulardır. Bu nedenle çocuğunuzun hissettiği hiç bir duyguyu bastırmamalı ve görmezden gelmemelisiniz.
Diğer bir dikkat edilmesi gereken unsur ise cinsiyetçi tutumlardır. Tüm duygular cinsiyetten bağımsız olarak tüm insanlara yöneliktir bu sebeple cinsiyete bağlı duyguları yansıtmak zayıflık olarak görülmemelidir.
Erkekler ağlamaz, üzülmez ; kadınlar bağırmaz ,sinirlenmez gibi toplumsal cinsiyeti ifadeler çocuğunuzun duygularını bastırmasına ve duygu düzenlemesini yapamaması sonucunda davranışlara olumsuz yansımasına sebebiyet verebilir.
Özetle, çocuklar hisseder ve davranır. Davranışları üzerine çok düşünmezler. Bazen bazı durumlarda nasıl hissettiklerini tanıyamayabilirler. Bu nedenle duygularının doğru bir şekilde yansıtılması ve olumlu davranışlarla düzenlemesi önem taşır.
Sevgiler 🙂