Bebeklerde beyin gelişimi anne karnındayken oluşmaya başlar. Bebekler doğduğunda beyinlerinin ağırlıkları yaklaşık 500 gramdır ve 100 – 200 milyar arası beyin hücresine sahiptir. Yetişkin beyin hücrelerinin sayısı bu rakamlardan daha azdır. Beyin hücreleri birbiri ile bağlanarak, etkileşime geçerek öğrenme ve beyin gelişimi gerçekleşir. Yeni doğan bebek en çok bağlantıları yaşamının ilk yıllarında yapacağı için en fazla beyin hücresine yaşamının ilk yıllarında ihtiyaç duyar. Bir yılın sonunda bebeklerin beyinlerinin ağırlığı yetişkin beyninin ağırlığının %90’ına ulaşır.
Beyin, yapısı itibariyle üçe ayrılır. Bunlar beyin sapı, serebral korteks ve prefrontal kortekstir. Bebeğin doğumundan itibaren en çok gelişen beyin bölgesi beyin sapıdır. Bebeğin hayatta kalma mekanizmasını yönetir. Kanın pompalanması, solunum, sindirim, emme gibi refleksleri içerir. Serebral korteks zihinsel gelişim ve dil gelişimi için en önemli alandır. Bebeklerde sağ beyin gelişimi de bu bölgeyle ilgilidir. Bilgiyi işleme, sıraya koyma, sözel ve sayısal becerilerin tamamını yönetir. Bebeklerin doğumunda henüz çok gelişmemiştir. Bebek yaşadıkları deneyimler sonucu kurduğu bağlantılar sayesinde bu bölge gelişmeye başlar. Serebral korteksin gelişimi yaşamın ilk 3 yılında gerçekleşir. Bu dönemde gerekli bağlantıları yeterli düzeyde kuramayan bebeklerin serebral korteksinin gelişmesi yaşamının sonraki yıllarda çok zor olur. Son olarak prefrontal korteks de sözel olmayan becerileri yönetir. Kendi duygularını ve başkalarının duygularını anlama, empati kurma, soyut düşünce gibi becerilerin yönetildiği yerdir.
Serebral korteks de genel hatlarıyla sağ hemisfer ve sol hemisfer olarak ikiye ayrılmaktadır. Sol beyin konuşma ve analitik becerileri yönetir. Bilgiye ulaşma, parçadan bütüne, bütünden parçaya gidebilme gibi temel zihinsel beceriler sol hemisfer tarafından yürütülür. Sağ hemisfer ise duyguları anlama, yüz tanıma, yön bulma gibi daha sosyal becerilerin yönetildiği alandır.
Bebeklerde sağ beyin gelişimi
Bebeklerde sağ beyin gelişimi; Doğumda henüz çok gelişmemiş olan sağ hemisfer, yaşamın ilk 3 yılında kurulan deneyimler ile gelişmeye başlar. Sosyal canlılar olarak insanlar doğumlarından itibaren diğer insanlar ve canlılarla etkileşime geçerek deneyim ve öğrenmeyi sağlarlar. Yaşamının ilk yıllarında bebekler, onlara birincil bakım veren kişilere -ki bu insanlar genellikle anneleri olur- bağlanarak, onlarla sosyal etkileşime geçerek, kendilerini güvende ve huzurlu hissedebilirler. Bütün insanlarda olduğu gibi bebekler de ancak kendilerini güvende hissederlerse, karınları toksa ve herhangi bir fiziksel ihtiyaçları yoksa sosyal etkileşime geçebilirler. Bebekler ihtiyaçları karşılandıkça kendilerini güvende hisseder ve ihtiyaçlarını karşılayan kişilere güvenli bağlanırlar. Fiziksel ihtiyaçları dışında sosyal ve duygusal ihtiyaçları da olan bebekler aynı zamanda bu ihtiyaçlarının karşılanmasını da isterler. Birincil bakım veren kişinin bebek ile göz teması kurması, onunla yumuşak bir ses tonuyla konuşması, her ihtiyaç duyduğunda onu kucaklaması ve sakinleştirmesi bebekte olumlu bağlantıların kurulmasını sağlar. Bu bağlantılar da bebeklerin kendi duygularını düzenlemesini ve başkalarının duygularını anlamlandırmasını sağlar. Sosyal ilişkilerinin sağlıklı bir şekilde oluşmasını, ihtiyaçlarını ifade ediş biçimini, sosyal olarak uygun olmayan davranışlarının farkına varmasını ve gerektiği zaman bu davranışlarını söndürebilmesi, isteklerini erteleyebilmesi gibi becerileri yöneten sağ beyin gelişimine yardımcı olur.
Sonuç olarak, yapılan araştırmalar göstermiştir ki, bebekler yaşamlarının ilk 3 yıllarında ihtiyaçları ne kadar doğru anlaşılır ve zamanında karşılanırsa, ne kadar fazla sosyal etkileşime girerse, onlara gösterilen ilgi ve sevgi ne kadar yeterli olursa bebeklerde sağ beyin gelişimi de doğru oranda artmakta ve temelleri o kadar sağlam atılmaktadır.