Bebek Gelişimi, Çocuk Gelişimi

Çocuklarda Davranış Problemleri

Çocuğunuzda davranış problemleri çeşitli ruhsal ve fiziksel sebeplere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Çocuk iç çatışmalarını davranışlara yansıtır ve bu gündelik yaşamda:

  1. Hırçınlık
  2. Sinirli olma hali
  3. Saldırgan davranışlar
  4. Ebeveynle inat
  5. Yalan söyleme
  6. Çalma
  7. Argo sözcükler kullanma
  8. Cinsel sapmalar
  9. Tırnak yeme davranışı vb. olarak karşımıza çıkabilir.

Çocuğunuzun davranışının normal dışı olarak nitelendirmesi için aşağıdaki unsurlara göz atabilirsiniz: 

1-Yaşa uygunluk: 

Tüm gelişim dönemlerinde  kendine özgü davranışları vardır.

Bu nedenle çocuğun içinde bulunduğu gelişim döneminin özelliklerini iyi bilmek gerekir.

Örnek vermek gerekirse ;

2 yaşında olan çocuğunuz hareketli ve inatçı davranışlar sergileyebilir. Bu dönem Erikson’un özerkliğe karşı suçluluk ve utanç dönemine karşılık gelir.

Çocuğunuz bu süreçte özerkliğini ele almayı ister. Alt değiştirmeye direnç gibi davranışlar ortaya çıkabilir.

3 yaş ve 5 yaş arası grupta yer alan çocuğunuzun hayal gücü çok geniş olduğundan sizi endişelendirecek öyküler aktarabilir. Çocuğunuz bu dönemde anlattıklarının yalan ya da değil olarak analiz edemezler bu nedenle davranışı normal kabul edilir.

Fakat 11 yaşındaki çocuğunuzun vicdan gelişimi tamamlandığı için bu davranış yalan ve olumsuz olarak kabul edilir.

2-Yoğunluk: Bir davranışın bozukluk olarak kabul edilmesindeki  diğer unsur yoğunluktur

Örneğin;

4-5 yaş arası çocuğunuz öfke duyabilir ve huysuz olabilir fakat bu davranış diğerlerine fiziksel zarar vermeye dönüştüğünde saldırganlık davranışına paralel davranır.

3-Süreklilik: Diğer bir unsur sürekliliktir.

Çocuğun belirli bir davranış türünü ısrarlı bir biçimde ve uzun zaman devam ettirmesidir.

Çocuğunuz bazı davranış problemleri sergiliyorsa nedenleri şunlar olabilir:

-Dikkat çekmek:

Çocuğunuza zaman zaman gerek iş yoğunluğu gerekse diğer faktörlerden kaynaklı yeterli zaman ayırmadığınızda sizin dikkatinizi çekmek için bazı olumsuz davranışlar sergileyebilir.

-Ebeveynlere karşı baskın olma isteği:

Çocuğunuz bazı gelişim dönemlerinde özerkliğine ulaşmak isteyebilir.

-İntikam alma isteği:

Aşırı otoriter ve baskıcı tutum, katı disiplin ana-babaya karşı öfke ve nefret duygularının gelişmesine ve buna paralel olarak başkaldırıcı tutumlar sergilemesine sebep olabilir.

-Öz yetersizlik:

Çocuğunuzun  kendine güvensiz olması davranış bozukluklarına neden olabilir.

Anne-babanın aşırı koruyucu, hoşgörülü tutumu, gerektiğinden fazla özen gösterilmesi fazla kontrol davranışı olarak günlük hayata yansır. Çocuğunuz ise bu davranıştan etkilenebilir aşırı bağımlı, kendine güveni olmayan, duygusal olarak çabuk kırılan bir kişilik geliştirebilir.

Peki, davranış bozukluğuna sahip çocuğunuzla nasıl etkili iletişim kurabilirsiniz?

1-Karşılıklı saygı:

Karşılıklı saygı duymak etkili iletişimin en önemli faktörlerindendir.

Azarlamak, bağırmak, vurmak, susturmak,tutarsız davranmak çocuğa saygısızlığın göstergesidir.

Çocuğunuz  ayrı bir birey olarak değerlendirilmeli, fikirleri sorulmalı ve fikirlerine saygı duyulmalıdır.

2-Çocuğa zaman ayırmak: 

Çocuğunuzla  ilgilenmeniz ve  zaman ayırmanız oldukça önemlidir. Çocuğunuzla beraber çocuğun hoşlanacağı aktivitelerde bulunabilirsiniz.

3-Cesaretlendirme:

Çocuğunuzun kendine güvenen ve öz denetime sahip bir birey olmasını istiyorsanız ilk önce çocuğunuza güvenmeli ve uygun davranışlar sergilemelisiniz. Çocuğun çabasını övmeli ve yüreklendirmelidir. Sizin çocuğunuzu cesaretlendirmeniz çocuğun kendini değerli algılayabilmesi için çok değerlidir.

4-Sevgi :

Çocuğunuzun en temel ihtiyacı sevilmektedir. Sevginizi göstermekten ve kelimelere dökmekten çekinmeyin.

Not: Çocuğunuza sarılabilmeniz için ilk önce kollarınızın olması gerekiyor. Burada demek istediğim şu : KENDİ DUYGULARINIZI VE İHTİYAÇLARINIZI İHMAL ETMEYİN.

Kendinize vakit ayırın. Bir problem yaşıyorsanız destek almaktan çekinmeyin.

Yaşanan olaylardan çocuklarınızı korumaya çalışırken sizin de içinizde olumsuz duyguların oluşabileceğini ve bunun doğal olduğunu kendinize hatırlatın.

Çocuğunuza yaşadığınız korku, endişe, öfke vb. olumsuz duyguları onlara uygun bir dille yansıtmamanın, çocuğun kendi duygusunu düzenlenebilmesi açısından yol gösterici olacaktır.

Sevgiler 🙂

Listeye geri dön

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir