BEBEKLİK DÖNEMİNDEN İTİBAREN SOSYALLEŞME
Doğumla birlikte, bebeğin dünyaya gözlerini açıp ilk çığlıklarıyla sosyal yaşama ilk
adımı attığı kabul edilebilir. Çevresindeki herkes bu çığlıkları sevgi yüklü kelimelerle karşılar.
Bebeğin beslenme sürecinde bakım vereniyle kurulan duygusal bağı, teması bebeğin
hissetmesi ilk sosyalleşme adımları ve güvenli bağ sürecinin desteklenmesini kapsar.
İlk aylarda bebek bakım verenlerin kucağında durur, 5 ve 6. Aylarda çevresindeki
sesleri seçmeye başlar ve ilk kez gördüğü kişilerin kucağına gitmek istemez, yabancılayarak
ağlamaya başlar. Böylesi durumlarda bebeği zorlamamak gerekir. Ebeveynler bebeklerin kısa
sürede sosyalleşmesini bekler ancak bu hassas bir süreçtir.7-8 aylık bebekler, oyuncakların yere düşmesini takip eder ve çıkardığı seslerden
mutlu olur. Bebeğe söylenen ninniler, dinletilen klasik müzikler, gelişim dönemine uygun
melodiler, akran grubuyla aynı havayı soluması bebeği sosyal hayatın içine alır.
24-30 ay bebekler bakım verenlerle birlikte dokunsal oyunlar oynamaktan keyif alırlar.
Bu dönemden itibaren çocukların sosyal gelişimini desteklemek adına sosyal oyun gruplarına
katılım sağlayarak bebeğinizin gelişimsel sürecini destekleyebilirsiniz.
30 ile 36 ay arası çocuklar matematiksel zekâyı geliştirmeye yönelik sosyal oyun
grupları ile destekleyebilirsiniz.
4-5 yaş grubu çocuklarınız için; okul öncesi sürecin başlamış olmasıyla birlikte, müze
ziyaretleri, çocuk tiyatro gösterileri, drama etkinlikleri gibi çocuğun hayal gücünü, sözel,
görsel ve içsel zekâsıyla birlikte sosyal gelişimi destekleyecek etkinlik ve aktiviteler
önerilebilir.
Çocuğun sosyal gelişiminde öncelikle aile, daha sonra aile dışındaki okul, arkadaşlar,
komşu ve akrabalar gibi daha geniş bir sosyal çevre etkili olmaktadır. Çocuk kendisine en
yakın olarak ailesiyle iletişim içindedir. Aileler çocuklarının maddi ihtiyaçlarını karşılamanın
yanı sıra, sevgi gereksinimini de karşılamalıdırlar. Çocuklarını çok iyi tanımalı, neyi yapıp
neyi yapamadığını çok iyi bilmeli, gerektiğinde ihtiyaçlarını karşılamalıdırlar.
Anne-babalar ve eğitimcilere, çocuğun sosyal gelişimini desteklemeye yönelik
öneriler:
– Bebeğin güvenli bir bağlanma geliştirebilmesi için, doğumu izleyen ilk saatlerden itibaren
gereksinimleri zamanında ve yeterince karşılanmalıdır.
– Ebeveynler çocukla olan ilişkilerinde sıcak, olumlu, sevecen, kabul edici ve yanıt verici
olmalıdır. Bebeğin gönderdiği sinyallere ve ipuçlarına duyarlı olunmalıdır. Onu dikkatle
izlemek, onunla nasıl işbirliği yapılabileceği, nasıl bir tutum içine girmek, nasıl bir yanıt
vermek gerektiği konusunda önemli ipuçları verecektir.
– Çocukla karşılıklı iletişime dayanan oyunlar oynanmalıdır.
– Çocuğu sorumluluk almaya özendirmeli, bunun için olumlu pekiştireçler kullanılmalıdır.
– Çocuk için, etkileşime girebileceği sosyal ortamlar sağlanmalıdır. Her yaştan çocuk ve
yetişkinle iletişim kurması için uygun ortam ve motivasyon oluşturulmalıdır. Evden hiç
çıkarılmayan bir çocuk sosyal davranışlar gösteremeyebilir. Çocuğun arkadaş gruplarına
girmesine, etkinliklere katılmasına fırsat verilmelidir.
Uzm. Çocuk Gelişimci
Aile Danışmanı Elif OĞUZ